Psikoloji Öğrencisi Olarak Gelişmek İçin Neler Yapmalı?
Belki üniversiteye yeni başladınız ve heyecanla “Kendimi nasıl geliştirebilirim?” diye düşünüyorsunuz. Belki de artık son sınıftasınız ve “Yıllarımı boşa mı harcadım?”, “Yüksek lisans mülakatında anlatacak neyim var?”, “CV’me ne yazacağım?” gibi sorularla boğuşuyorsunuz.
Hangi aşamada olursanız olun, bu yazıda hem kendi deneyimlerimden hem de çevremde gözlemlediğim durumlardan yola çıkarak bazı noktaları paylaşmak istiyorum.
Staj Seçimi Hassasiyet İster
Psikoloji birinci sınıftayken bölüm başkanımıza gidip staj yapmak istediğimi ve nerede staj yapmanın faydalı olacağını sormuştum. Bana, “Emeğinin karşılığında para alacağın herhangi bir işte çalışman senin için daha faydalı olur. Çünkü stajların çoğu boş. Zaten psikoloji hayatın her alanında,” demişti. Ben de o dönem önerdiği gibi hareket ettim.
Peki hocam haklı mıydı? Hem evet, hem hayır.
Gerçekten de psikoloji öğrencileri için açılan stajların önemli bir kısmının içi ne yazık ki boş. Getir-götür işleri ya da evrak düzenlemek gibi görevlerle, aslında sekreterlik işlerini psikoloji öğrencilerine yaptıran kurumlar azımsanmayacak kadar fazla. Bunun mesleki gelişime doğrudan bir katkısı olduğunu söylemek güç.
Hatta bazı kurumlar, öğrencilerden para alarak bu stajları “eğitim” adı altında sunuyor. Bu tür yerlerde hem maddi bir kayıp yaşamanız, hem de gelişiminizi desteklemeyen, sınırlandırılmış görevlerde bulunmanız oldukça olası. Bu noktada hocama katılıyorum.
Ancak elbette faydalı staj imkânları da mevcut. Örneğin bir şirkette, özel bir kuruluşta ya da insan kaynakları departmanında endüstri ve örgüt psikolojisi alanında yapılacak bir staj, alana dair fikir edinmek açısından oldukça kıymetli olabilir. Klinik psikolog olmak istiyorsanız ve imkânınız varsa, bir hastanede yapılacak staj da çok değerli bir deneyim sunabilir.
Ayrıca öğrencilere gerçekten bir şeyler öğretmeyi amaçlayan, yapılandırılmış ve yarı eğitim temelli staj imkânları sunan bazı meslektaşlarımız da var. Bu tür stajlar doğru yerde ve doğru beklentiyle seçildiğinde faydalı olabilir.
Bu nedenle “çoğu staj kötü” deyip tamamen kenara çekilmek de doğru bir yaklaşım değil. Seçici olmak, hem kendinizi kullandırtmamak hem de zamanınızı boşa harcamamak adına önemli. Başvurduğunuz stajların size ne katacağını sorgulamakta hiçbir sakınca yok; çünkü staj seçimi gerçekten hassasiyet ister.
Gönüllülük Faaliyetleri: Sadece CV İçin Değil
Gönüllülük, yalnızca CV’yi doldurmak ya da mesleki katkı sağlamak için değil; insani gelişim açısından da oldukça kıymetli. Her zaman doğrudan psikolojiyle ilgili olması da gerekmez. Bir şeylerin içinde yer almak ve birilerine fayda sağlamak için gönüllü olmak, başlı başına değerli bir deneyimdir.
Mesleki açıdan bakıldığında ise, özellikle hocalarınızın yürüttüğü araştırma ve projelerde gönüllü olmak oldukça faydalıdır. Araştırma süreci, test uygulamaları ve akademik çalışma pratiği açısından önemli deneyimler kazanmanızı sağlar. Aynı zamanda hocalarınızla bağ kurmanızı ve ileride yürütmek isteyeceğiniz çalışmalar için sağlam bir zemin oluşturmanızı kolaylaştırır.
Bunun dışında sosyal yardım kuruluşları, dernekler ve toplulukların düzenlediği gönüllülük faaliyetleri de hem kişisel hem mesleki gelişiminize katkı sunabilir. Bu tür projeleri tüm kalbimle tavsiye ederim.
Eğitimler ve Sertifikalar: Her Eğitim Gelişim Demek Değil
Geldik en karmaşık konulardan birine: eğitimler ve sertifikalar.
Google’a psikolojiyle ilgili herhangi bir şey yazdığınızda karşınıza onlarca eğitim çıkıyor. Bu durum, benim de zamanında yaşadığım gibi, “Hangi eğitimi almalıyım?”, “Hangisi gerekli?”, “Hangisi gereksiz?” gibi ciddi bir kafa karışıklığı yaratabiliyor.
Öncelikle şunu net söylemek isterim: Fazla eğitim, fazla donanım anlamına gelmiyor. Hatta uzun eğitim listeleri çoğu zaman bu eğitimlerin kısa süreli, yüzeysel ve yeterince sindirilmeden alınmış olduğunu düşündürebiliyor.
Özellikle terapist olmayı hedefleyen biri için, gerçekten işe yarayan eğitimler genellikle uzun soluklu, uygulamalı ve değerlendirme süreçleri olan eğitimlerdir. Örneğin birkaç haftalık bir BDT (Bilişsel Davranışçı Terapi) eğitimi, mesleki anlamda size ciddi bir katkı sunmayacağı gibi, CV’nizde de beklenen etkiyi yaratmayacaktır.
Peki, Hangi Eğitimi Kimden Almalı?
Burada net isimler vermek istemiyorum; çünkü alanlar ve ihtiyaçlar kişiden kişiye değişebilir. Ancak küçük bir önerim var:
Bir kitapçıya gidin, psikoloji kitaplarının bulunduğu raflara bakın. Eğitim almayı düşündüğünüz alana dair kitapları inceleyin. Yazar ve çevirmen isimlerine dikkat edin. Zamanla bazı isimlerin farklı kaynaklarda tekrar ettiğini fark edeceksiniz. İşte bu kişiler, büyük ihtimalle o alanda güvenle eğitim alabileceğiniz isimlerdir.
Bir diğer önemli nokta da doğru zamanı beklemek. Örneğin ben, yüksek lisansa başlamadan önce BDT eğitimi almıştım. Ancak yüksek lisans sürecinde bu eğitimin iki yıla yayılan, çok daha kapsamlı bir biçimde verildiğini gördüm. Böylece öncesinde aldığım eğitimin o aşamada pek de gerekli olmadığını fark ettim.
Aynı durum ACT (Kabul ve Kararlılık Terapisi) için de geçerliydi. Aktif olarak danışan görmediğim bir dönemde aldığım bu eğitimi uygulamaya dökememiştim. Oysa uygulama yapabileceğim bir dönemde alsaydım, öğrenme sürecim çok daha verimli olabilirdi.
Aceleci davranmak, çoğu zaman hem zaman hem de maddi kayıp anlamına geliyor. Bu noktada benim için en önemli kriter şu:
Hangi alanda ilerlemek istediğinize netleşmeden büyük yatırımlar yapmayın. Önceliğiniz bolca okumak, kendinizi tanımak ve hangi yöne gitmek istediğinizi fark etmek olsun.
Özetle…
● Kendinizi kullandırtmayacağınız, size gerçekten katkı sağlayacak stajların peşinden gitmenizde hiçbir sakınca yok. Ancak sizden para isteyen, emeğinizin karşılığını vermeyen ve ne kazandıracağı belirsiz stajlardan uzak durun.
● Gönüllülük, neredeyse her koşulda faydalıdır. Hem insani hem mesleki açıdan sizi besleyecek projeleri değerlendirin.
● Eğitim ve sertifika konusunda acele etmeyin. Sırf CV dolsun diye alınan yüzeysel eğitimler hem bütçenize hem motivasyonunuza zarar verebilir. Ayrıca çok sayıda, gelişigüzel alınmış eğitimin CV’de olumlu bir etkisi olmayabilir. Eğitim almadan önce mutlaka eğitimi veren kişinin yetkinliğini araştırın.
Tüm bunların ötesinde, “Bir terapisti gerçekten ne yetiştirir?” diye soracak olursanız, benim cevabım şu olurdu:
Okumak, izlemek, dinlemek, konuşmak… ve düşünmek.
