Skip to main content

Psikoterapi sürecinde “ödev” kavramını duyabilirsiniz. Ancak bu terim, klasik okul ödevlerinden temel bir yaklaşımla ayrılır.
Terapideki “ödev”, terapistin tek başına belirlediği bir görev olmaktan uzaktır. Aksine, danışan ve terapistin işbirliğiyle oluşturulan, seans arasına yayılan hedefler olarak ele alınır.
Bu sürecin amacı iyi bir performans sergilemek değildir. Uygulamaları yapamadığınızda, bu durum yine üzerinde çalışabileceğimiz yeni bir başlığa dönüşür. Bu yönüyle “ödev” kelimesi, sürecin işbirliğine dayalı ve yargılayıcı olmayan doğasını tam olarak yansıtmaz. Bu nedenle “seans arası uygulama” demeyi tercih etsek de, “ödev” yaygın kullanılan pratik bir kelime olarak varlığını sürdürüyor.
Bahsettiğimiz bu uygulamalarla hedeflenen, terapi odasında konuşulanların, fark edilenlerin ve öğrenilen yeni becerilerin gündelik hayata taşınmasıdır.

Psikoterapi, yalnızca seans sırasında yapılan konuşmalardan ibaret değildir. Kimi zaman bir duygu günlüğü tutmak, belirli bir düşünce kalıbını fark etmek için küçük notlar almak, gevşeme egzersizleri yapmak ya da yeni bir davranış biçimini denemek de sürecin parçası olabilir. Bu uygulamalar, danışanın terapiyi günlük yaşamına entegre etmesine yardımcı olur. Böylece terapi, sadece haftada bir saatlik görüşmelerden ibaret olmaktan çıkarak, kişinin yaşamına yayılan bir deneyime dönüşebilir.

Neden Bu Kadar Önemlidir?
Terapide bir şeyleri fark etmek kuşkusuz çok değerlidir; ancak bu, tek başına değişimi sağlamakta yetersiz kalabilir. Çünkü gerçek değişim, seans odasının dışında, gündelik hayatta atılan somut adımlarla gerçekleşir. İşte seans arası uygulamalar tam da bu noktada devreye girer:
● Hatırlamayı sağlar: Seanslarda konuşulanların zihinde canlı kalmasına yardımcı olabilir.
● Pekiştirir: Öğrenilen yeni bilgilerin ve becerilerin kalıcı hale gelmesine katkıda bulunabilir.
● Deneyime dönüştürür: Sadece bilişsel düzeyde kalan bilgiyi, günlük yaşamda uygulanabilir bir davranışa veya beceriye çevirmeyi destekler.

İyileşme süreci büyük ölçüde kişinin kendi çabasına bağlıdır. Terapist, bir sihirli değnekle sorunları ortadan kaldırmaz; bunun yerine danışanın farkındalık kazanmasına, sorunlarla baş edebilmesi için yeni yollar öğrenmesine ve bunları denemesine destek olur. Uygulamalar, bu yolları gündelik yaşama taşımak için bir köprü görevi görebilir.

Uygulamaların Kapsamı
Terapide verilen uygulamalar bazen çok küçük ve anlık bir egzersiz olabilir, bazen de daha uzun vadeli bir çalışma gerektirebilir. Örneğin, bu çalışmalar şunları içerebilir:
● Gün içinde duygularınızı fark ettiğiniz anları not almak,
● Bir tartışma sırasında kullandığınız otomatikleşmiş düşünce kalıplarını gözlemlemek,
● Daha önce kaçındığınız bir davranışı küçük adımlarla denemek,
● Belirli bir nefes egzersizini ya da gevşeme tekniğini düzenli olarak uygulamak.

Bu tür çalışmalar, kişinin kendi hayatında aktif bir rol üstlenmesine ve terapiden aldığı faydayı artırmasına yardımcı olabilir.

Birlikte Yürünecek Bir Yol
Terapist, bu süreçte bir yol arkadaşıdır; yönlendiren, destek olan, ancak yürüyen kişinin kendisi olmadığı bir rehberdir. Terapi yolculuğu, esasen danışanın kendi adımlarıyla ilerlediği bir süreçtir. Seans arası uygulamalar da bu yolculuğun en somut ve aktif adımlarından biri olarak görülebilir.