Skip to main content

Terapi bir süreçtir. Bu cümleyi daha önce duymuş ya da kendiniz bu çıkarımı yapmış olabilirsiniz. Peki, bu süreç adım adım nasıl ilerler ve sizden neler beklenir?
Bu sürecin sağlıklı ilerlediği bir durumda, genellikle bazı aşamalardan söz edebiliriz. Her terapistin yaklaşımı farklı olabilir, ancak bilgilendirici bir genelleme yapacak olursak, süreci üç ana aşamada inceleyebiliriz.

1. Başlarken: Tanışma ve Sorunu Anlama Aşaması
Başlangıçta, hatta ilk görüşmede odak noktası, karşılıklı olarak birbirinizi tanımak ve sizi terapiye getiren sorun ya da sorunları derinlemesine anlamaya çalışmaktır. Terapistiniz, hakkınızdaki temel bilgileri ve zorlandığınız durumları dinleyerek bir çerçeve çizer. Bu ilk görüşme bazen birden fazla seansa yayılabilir ki bu oldukça normaldir. Bu aşamada terapistiniz, edindiği bilgiler doğrultusunda, birlikte bu sorun üzerine çalışmak için size bir yol haritası sunar. Amaç, sorunlu durumlara yeni bir bakış açısı kazanmak ve farkındalığı artırmaktır.

2. Devam Ederken: Değişim ve Katılım Aşaması
Tanışma ve sorun tespiti tamamlandıktan sonra, terapi aktif değişim sürecine girer. Terapideki ana hedef; yeni ve işlevsel baş etme becerileri geliştirmek ve dolayısıyla bu yeniliklerin hayatın içinde bir yer edinebilmesini sağlamaktır.
Yapılan görüşmeler, zorlandığınız durumlar üzerinde terapist ve danışan iş birliğiyle yeni stratejiler geliştirme ve sorun olan durumlara dair yeni beceriler elde etmek üzerinden ilerler.

Alışkanlık Döngüsünü Fark Etme
Bizi terapi almaya iten şey çoğu zaman hayatta baş etmekte, fark etmekte ya da kabul etmekte zorlandığımız konular olur. Zorlandığımız bu durumlar karşısında beynimiz bir baş etme stratejisi geliştirir ve yaşantımız zamanla bu strateji etrafında şekillenir. Bir noktadan sonra adeta kendini tekrar eden otomatik bir makine gibi çalışmaya başlar. Terapide ise bu tanıdık düzeni fark etmek, buna karşı yeni bir bakış açısı kazanmak için çaba harcarız.

Terapinin Tek Saate Sığmayan Çabası
Kazanılması hedeflenen yeni becerileri, haftada bir saat görüştüğümüz seanslara sığdırmak imkânsızdır. Bu nedenle, seanslar arasındaki çabanız ve aktif katılımınız terapiden alacağınız verimin temel parçalarından biridir. Öğrendiğiniz becerileri hayatın zorlu akışı içinde birer alışkanlığa dönüştürmek, sürdürülebilir değişimin anahtarıdır. Zira eski sorunlu döngüleri besleyen temel etken, yerleşik düşünce ve davranış kalıplarınızdır. Bu döngüyü kırmak, düzenli terapi katılımı ile seanslar arasında gösterilen aktif ve bilinçli çabayı zorunlu kılar.

3. Sonlanırken: Becerileri Hayata Entegre Etme
Yeni baş etme becerilerini hayatınızın bir parçası haline getirmek, sorunlarınıza dair kazandığınız bakış açısını günlük yaşantınıza taşımak — işte tüm bunlar, düzenli ve katılımlı bir terapi sürecinin sonunda mümkün olabilir.
Terapi sürecini sonlandırmak ya da duraklatmak, kazanılan beceriler artık günlük hayatınızda otomatikleştiğinde gündeme gelmeye başlar. Artık o eski döngü yerine, kendinizi yeni, işlevsel ve esnek bir döngüde bulursunuz. Bu aşamada terapistinizle birlikte, terapiden edindiğiniz kazanımları nasıl sürdüreceğinizi konuşursunuz. Ve evet, terapi sürecinizi tamamladınız; bu zorlu süreci hayatın süreğen zorluklarının yanında sürdürdüğünüz ve terapiye getirdiğiniz sorunların üzerine gidebildiğiniz için sizi tebrik ediyoruz. Peki şimdi bitti mi? Bir daha terapiye gitmeye gereksinim duymayacak mısınız? Bu sorunuza bir cevap olabilmesi için “Terapinin Sonu Nasıl Gelir Ki?” adlı yazımızı okuyabilirsiniz.